O zamanlar dünya gerçekten de bir öküzün boynuzlarında durmaktaymış ve Karanfil Kız'ın bu aşırı gelişmiş iribaşa söyleyecek bir çift sözü varmış.
Ama dur bak, en iyisi baştan başlayayım. Şimdi bu Karanfil Kız babasını fazla görememekten şikâyetçiymiş. Çünkü adamcağız haftanın her günü, hatta bazen haftasonları bile geç saatlere kadar çalışır,
O zamanlar dünya gerçekten de bir öküzün boynuzlarında
durmaktaymış ve Karanfil Kız'ın bu aşırı gelişmiş iribaşa söyleyecek
bir çift sözü varmış.
Ama dur bak, en iyisi baştan başlayayım. Şimdi bu Karanfil Kız
babasını fazla görememekten şikâyetçiymiş. Çünkü adamcağız
haftanın her günü, hatta bazen haftasonları bile geç saatlere
"karanfil kız babasını fazla görememekten şikayetçiymiş. çünkü adamcağız haftanın her günü, hatta bazen hafta sonları bile geç saatlere kadar çalışır, eve yorgun argın dönermiş. bir akşam adam gelip de kızına, “haydi seninle sinemaya gidelim. baba kız, sadece ikimiz,” deyince sevinçten havalara uçmuş karanfil kız.
ne ki, işte adam eve geç
İncelemeye geçmeden önce…
Hayatımda ilk kez bu denli uzuuun bir inceleme yazdım. Neden? Çünkü okuduğum bu romanın İş Bankası baskısında yazar ile ilgili ne kitabın başında ne de sonunda bir ön söz/son söz, herhangi bir bilgilendirme yazısı vardı. Lönk diye romana başlamış ve bitirmiş bulundum. İşin can sıkıcı yanı, okuduktan sonra adeta
O zamanlar dünya gerçekten de bir öküzün boynuzlarında durmaktaymış ve Karanfil Kız'ın bu aşırı gelişmiş iribaşa söyleyecek bir çift sözü varmış.
Ama dur bak, en iyisi baştan başlayayım. Şimdi bu Karanfil Kız babasını fazla görememekten şikâyetçiymiş. Çünkü adamcağız haftanın her günü, hatta bazen haftasonları bile geç saatlere kadar çalışır,
İnsan dediğin bir muamma…
Yol insana her zaman bir şeyler öğretir. Yazarında dediği gibi bazen yolda bazen dururken demlenir insan. Bazen hesap yapmadan kendini rahmana adayıp yola çıkmak gerekir. Belki seni sen yapacak. Belki de birileri senin sayende kendi olacak.
İş hayatının yoğun ve stresli geçmesi hasebiyle artık yorgun düştüğümü anlıyorum.